OTUZDÖRDÜNCÜ BÖLÜM NEBİLER - RESULLER - İMAMLAR VE MELEKLER HAKKINDAKİ İNANÇ Allah'ın rahmeti üzerine olsun Şeyh Ebû Câfer der ki: Nebiler, resuller ve hüccetler (imamlar) -Allah'ın salât ve selâmı üzerlerine olsun hakkındaki inancımız, onların meleklerden daha üstün oldukları yolundadır. Güçlü ve Ulu Allah, meleklere, "Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım" dediği zaman meleklerin O'na, "Orada bozgunculuk yapacak kan dökecek birini mi yaratacaksın? Oysa biz Seni överek tesbih ediyor ve Seni tadis ediyoruz, dediler. O, Ben sizin bilmedilerinizi bilirim, dedi" 1 ayetinde ifade edilen gorüşler, Adem'in (a.s.) mertebesinden ötürüdür. Onlar kendi mertebelerinin üstünde bir mertebeden başka şey istemediler. İlim ise üstünlüğü gerektirir. Yüce Allah şöyle buyurdu: "Adem'e (as) isimlerin tamamını öğretti. Sonra onları meleklere sunup,haydi doğru iseniz onların isimlerini bana sörleyin dedi. Dediler ki: Sen Yücesin; bizimm Senin bize öğrettiğinden başka bir bigimiz yoktur.Şüphesiz Sen Bilen'sin, Hakimsın. Dedi ki: Ey Adem bunlara onların isimlerini bildir. O (Adem ), bunlara onların isimlerini haber verince, O, Ben size, Ben göklerin ve yerin gizlediklerini bilirim; sizin açıkladığınızı ve içinizde gizlediğinizi bilirim, dememiş miydim? dedi" 2. Bütün bunların hepsi de, Adem'in (a.s.) bir nebi olmasından dolayı, meleklere üstün tutulmasının gerektiğini gösterir. Ayrıca Güçlü ve Ulu Allah'ın "bunlara onların isimlerini bildir" buyurması da bu hususu destekler. Adem'in (a.s.) meleklerden üstün oluşunun delillerinden biri, Allah'ın meleklere, Adem'e (a.s.) Yüce Allah'ın buyruğuna uygun olarak secde etmelerini emretmesi üzerine "meleklerin hepsinin de topluca secde"3 etmeleridir. Güçlü ve Ulu Allah, ancak daha üstün birinin önünde secde etmeyi emretmiştir. Onların Güçlü ve Ulu Allah'a secdeleri, O'na olan kulluklan ve itaatları sebebiyle idi. Adem'e (a.s.) secdeleri ise, Allah'ın onun soyundan gönderdiği (96) Nebi (s.a.a.) ve imamlara (a.s.) ikramdan dolayıdır. Allah'ın salat ve selamı ona olsun Nebi şöyle dedi: "Ben, Cebrâil, Mikâil, İsrâfil ve Allah'a yaklaştırılmış bütün meleklerden daha üstünüm ve ben, insanların en hayırlısı ve Adem oğullarının efendisiyim" . Güçlü ve Ulu Allah'ın, "Ne Mesih Allah'a kul olmaktan çekinir, ne de Allah'a yaklaştırılmış melekler..."4 ayetine gelince.. bu ayet, onların, selam üzerine olsun İsa'dan üstün olmalarını icab ettirmez. Yüce Allah bu ayeti, ancak, insanlar arasında İsa'nın (as) tanrılığına inananlar ve ona tapanlar -ki bunlar hıristiyanların bir sınıfıdır- ve yine insanlardan meleklere tapanlar - ki bunlar, Sâbiiler ve diğerleridir- bulunduğu için buyurmuştur. Güçlü ve Ulu Allah, "Mesih Allah'a kul olmaktan hiç çekinmez.."5 yani Mesih ve Ben'im dışımda kendilerine tapılanlar Bana kulolmaktan hiç çekinmeyeeeklerdir, buyurmuştur.
Melekler, ruhâni varlıklardır. Mâsumdurlar.
Kendilerine emrettiği her şeyde Allah'a karşı gelmezler ve buyurulanları
işlerler. Yemezler, içmezler, acı duymazlar, eksiklik-noksanlık
hissetmezler, ihtiyarlamazlar ve dermansız kalmazlar. Yiyecekleri ve
içecekleri Allah'ı tesbih (yüceltme) ve takdis (kutlulama)'dır. Hayatları,
Arş'ın rüzgarı ve tad aldıkları şey de çeşitli ilimlerden gelir. Yüce
Allah onları, Biz, onlardan üstün kıldıklarımızın (nebiler ve imamların-as-) üstünlüklerini söyledik. Çünkü Allah tarafından yaratılan şeylerin muhtelif cinsleri arasında onlara uygun olan durum, meleklerin durumundan daha büyük ve daha üstündür. Ve Allah en iyi Bilen'dir6.
1. Bakara (2), 30. 2. Bakara (2), 31-33.
3. Hicr (15), 30. 5. Nisa (4), 172. 6. Nebiler hakkında ayr. krş.: Akâid, 48 vd.; Shi'ite 139 vd.; Sünni görüş İçİn bk.: Fık/ı, 181.
|