1.
Krş.: Usu1, 1, 129. Eş'ari'nin arş
hakkındaki görüşü için bk.:
Ibane,
G, 35-39.
2.
Ta-Ha (20), 5.
3. Bu
ayet, Tevhid, 258'de açıklanmıştır.
Hz. Ali' nin (as), hıristi
yanlara
yaptığı felsefi bir tefsir için bk.:
Tevhid, 259. "Allah'ın bir
şeyden
veya bir şeyin içinde veya bir şeyin
üzerinde olduğunu iddia
eden,
şüphe, yok ki Allah'a ortak koşmuştur".
s. 260. Allah'ın üstte
oluşu
mecazidir, s. 261; bu açıklamalar
cismani hir varlığa işaret
etmez, s.
261. Daha sonraki bölüm (48. Bab, s. 261),
Kur'an'ın "...
Arşı
suyun
üzerinde idi" (Hud (11), 7) ayetini
açıklar. Su, gökler'
ve
yeryüzünden önce yaratılmıştırl'. Arş, 49.
Bab, 263. sahifede tasvir
edilmiştir.
Kürsi, dış kapı (el-babu'z-zahir), Arş da
iç kapı (el-babu'l
-batın)'dır.
50. Bab, 265. sahife, Arş'ı yaratılan
şeylerin dürdüncüsü
olarak tarif
eder: (1) Hava, (2) Kalem, (3) Nur, (4)
Arş'dır. (A.F.)
4.
Urduca mülerciminin notu:"Şeyh Mufid şöyle
der: Arş'ın sözlük anlamı saltanat ve
hükümranlık demektir.Melekler
tarafından taşınan Arş, yedinci göktedir'
ve bu, hükümranlık demek olan Arş'ın
bir kısmıdır. Arş'la ilgili bu yüksek
inanç yelerlidir" ve Şeyh Saduk'un Arş'ı
taşıyan meleklerin tezahürü vc vasıflarını
anlattığı hadis, ahad hadistir. Bu
sebepten meleklerin vasıflarına, bu
hadisin imamlardan rivayet edildiğine ve
Arş'ı taşıyan meleklerin hadiste
anlatıldığı gibi tezahür ettiklerine
inanmak,
zaruri değildir. Kesin olan, bizim
nakleııiğiınizdir. Çeviren Bedayuni"
5.
Arş için bk.: lHB, 355. Sünni
kelamda Arş, nur veya kırmızı bir
sümbül kürsüsü olabilir (MC, 148) ve
"Allah, Levh-i Mahfuz'u beyaz bir
inciden yarattı, ki bu, yeryüzü ile
gök arasındaki uzaklıktan yedi kat
da ha uzundıur ve Atş'a temas
etmektedir". Ayrıca "Allah,
Arş'ı Kendi nurundan yarattı ve
Kürsi, Arş'a temas etmektedir ve su,
rüzgarın arkasındadır". (Aynı yer).
"Arş'ııı etrafında dört nehir ve bu
nehirlerin üzerinde dört melek
vardır". "Gökler, Arş ile
kıyaslanınca, gök ile yeryüzü
arasında asılı bir lamba gididir".
(Aynı yer). Bu sebepten Arşın,
Kürsi'den daha fevkalade bir şey
olduğu açıktır.
(A.F.)
|
|