İÇİNDEKİLER

Risâletu'l İ'tikadati'l İmâmiyye

 Şii-İmâmiyye'nin İnanç Esasları

OTUZBEŞİNCİ BÖLÜM

NEBİLER (as) VE VASİLERİN (as)  SAYILARI HAKKINDAKİ İNANÇ

 

Allah'ın rahmeti üzerine olsun Şeyh Ebu Cafer dedi ki: Onların sayıları hakkındaki inancımız şudur: Yüzyirmidört bin nebi1 ve yüzyirmidört bin vasi vardır2. Her nebinin, Yüce Allah'ın emriyle kendisine vasiyette bulunduğu bir vasisi vardır. Onlarla ilgili inancımız şudur: Selam üzerlerine olsun onlar, Hak katından hakkı getirmişlerdir; sözleri Allah'ın sözü; emirleri Allah'ın emri; tâatları Allah'ın tâatı ve günahları da Allah'ın günahlarıdır.

Selam üzerlerine olsun onlar, ancak Allah adına ve O'nun vahyi ile konuşurlar. Vahyin aralarında dönüp dolaştığı peygamberlerin (as) efendileri beştir (97) ve onlar, şeriatın sahipleridir. Ve bunlar, selam uzerlerine olsun Ulû'l-Azm olan Nuh, İbrahim, Mûsa, İsâ ve Muhammed'dir. Allah'ın salât ve selâmı üzerine olsun Muhammed, onların efendisi ve en üstünüdür. O, hakkı getirmiş ve peygamberleri tasdik etmiştir. Onu yalanlayanlar, çok acı bir azabı tadacaklardır. Ona inananlar, onu yüceltenler, ona yardım edenler ve onun, onunla birlikte inen nuruna uyanlar, kurtuluşa eren ve zafere ulaşanlardır.

Güçlü ve Ulu Allah'ın, Muhammed'den (s.a.s.) ve İmamlardan (a.s.) daha üstün bir yaratılmış yaratmadığına; onların, Allah'ın gözünde halkın en sevgilileri, en ekremi ve O'nu en önce kabul edenleri olduklarına inanmak gerekir. Çünkü Allah, peygamberlerden (as) söz aldığı zaman, "...onları kendilerine şahid tutarak: Ben sizin Rabbiniz değil miyim? (demişti). Onlar da: Evet, dedıle  . . ."3. Ve yine Allah'ın, peygamberi Muhammed'i (s.a.s.), zerreler (atomlar) dünyasındaki peygamberlere de gönderdiğine ve Güçlü ve Ulu Allah'ın her peygambere mârifetinin miktarınca verdiğine ve Peygamberimiz Muhammed'in (s.a.s.) mârifeti ve O'nu kabuldeki önceliğinin üstünlüğüne inanmak gerekir.

Biz inamyoruz ki, Kutlu ve Yüce Allah, bütün yaratılmışları, selam üzerlerine olsun onun (Hz.Peygamber) ve Ev Halkı (Ehl-i Beyt-as-)* için yaratmıştır. Eğer onlar olmasaydı, Yüce Allah ne göğü ne yeryüzünü ne cenneti ne cehennemi ne Adem'i (as) ne Havva'yı ne melekleri ne de yarattığı şeylerden bir tekini yaratırdı-Allah'ın salatı hepsinin üzerine olsun-.

Ve bizim inancımıza göre, Allah'ın, nebisi Muhammed'den (s.a.s.) sonra yarattıkları üzerindeki delilleri4, oniki imamdır5. Onların ilki Mü'minlerin Emiri Ali b.Ebi Talib (a.s.), sonra Hasan (a.s.), sonra Hüseyin (a.s.), sonra Ali b. el-Huseyn (a.s.), sonra Muhammed b. Ali (a.s.), sonra Câfer b. Muhammed (a.s.), sonra Musa b. Cafer (a.s.), sonra Ali b. Musa er-Rıza (a.s.), sonra Muhammed b. Ali (a.s.), sonra Ali b. Muhammed (a.s.), sonra el-Hasan b. Ali (a.s.),
sonra el-Hüccet, Allah'ın emrini ayakta tutan (el­Kaaim bi-Emrillah), zamanın sahibi, Rahman'ın yeryüzündeki halifesi, yeryüzünde var, fakat gözlerden gizli (Ğaib) olan Muhammed b. el-Hasan' dır
6
--Allah'ın salâtı hepsinin üzerine olsun-.

Ve bizim onlar hakkındaki inancımız şudur: Onlar, Allah'ın kendilerine itaat etmeyi emrettiği Ulû'l-Emr olan kişilerdir. Onlar, insanlar üzerinde şahiddirler. Selam üzerlerine olsun onlar, Allah'ın
kapılarıdır; O'na giden yoldur; O'na işaret eden delillerdir. Selam üzerlerine olsun onlar, O'nun ilminin hazinesi, vahyinin açıklayıcıları ve Tevhidinin rükünleridir. Onlar hata ve yanlışlardan korunmuşlar (masum) dır
7. (89) Onlar, Allah'ın kendilerinden kirleri giderdiği ve tertemiz temizlediği kimselerdir8.Onların mûcizeleri ve delilleri vardır. Yıldızların gök halkının emniyeti oluşları gibi onlar da yeryüzü insanlarının emniyetidir. Onlar, bu ümmet içinde Nuh'un gemisine benzetilebilir. Ona binen kurtulur ve bağışlanma kapısına (Hıtta) ulaşır. Onlar, Allah'ın kerim kullarıdır;

"O'ndan önce söz söylemezler ve onlar, O'nun emriyle hareket ederler9".

Ve selam üzerlerine olsun onlar hakkında şu inancı taşırız: Onları sevmek imâm; onlardan nefret küfürdür. Onların buyruğu Allah'ın emri; yasakları da Allah'ın nehyidir. Onlara itaat Allah'a itaat; onlara itaatsızlık Allah'a karşı gelme; onların dostları Allah'ın dostu (Veli)10 ve düşmanları da Allalı'ın düşmanlarıdır.

İnanıyoruz ki, yeryüzü, Allah'ın yarattıkları için hüccetinden, yani açık (zahir) veya gizli (hafi) ve belirsiz (mağmûr) bir imamdan mahrum olamaz.

Biz, Allah'ın yeryüzünde zamanımızda, kulları içindeki halifesinin el-Kaaim (Allah'ın şeriatını ayakta tutan), el-Muntazar (Beklenen) Muhammed b. el-Hasan b. Ali b. Muhammed b. Ali b. Mûsa b.
Câfer b. Muhammed b. Ali b. el-Huseyn b. Ali b.Ebi Talib
11 **-selam üzerlerine olsun- olduğuna inanırız. Ve o, Allah'ın salâtı ve selamı üzerine olsun Nebi'nin, Güçlü ve Ulu Allah'dan alarak adını ve soyunu bildirdiği kimsedir. Ve o, zulüm ve adaletsizlikle dolmuş bulunan yeryüzünü eşitlik ve adaletle dolduracak olandır12.

Ve o,

"Allah'a ortak koşanlar hoşlanmasa da, dinini bütün dinlerin üstüne çıkarması için..."13

Allah'ın çıkardığı kimsedir. Ve selam üzerine olsun o, Allah'ın, yeryüzünde ezan okunmayan bir tek yer kalmayıncaya ve din, bütünüyle Yüce Allah'ın oluncaya kadar, onun elleriyle yeryüzünün doğuları ve batılarını fethedeceği şahıstır.

 

Ve o, Allah'ın salât ve selâmı üzerine olsun Nebi'nin bildirdiği Mehdi'dir(as). Ve o, İsa b. Meryem (as) indiği zaman, İsa'nın (as) onun arkasında namaz kılacağı kimsedir. Ve namaz kılan biri, onun arkasında namaz kıldığı zaman, Allah'ın Restılü (s.a.a.) arkasında namaz kılanlar gibi olur. Çünkü o, onun haliresidir.

 

Biz, ondan başka bir kaaim bulunmasının câiz olmadığına inanırız. O, istediği kadar gizlilik (ğaybet) içinde kalabilir; hatta onun yokluğu (ğaybet), dünyanın ömrü boyunca sürse bile, ondan başka bir kaaim olmayacaktır; çünkü Allah'ın salât ve selâmı üzerine olsun Nebi ve selam üzerlerine olsun imamlar, onun adını ve soyunu işaret etmişler; onu tayin etmiş ve müjdelemişlerdir -Allah'ın salâtı topluca onların üzerine olsun-.

 

Ben bu kısmı Kitabu'l-Hidâye'den çıkardım.

 


1. Sünni inanışa göre nebilerin sayısı 315 den 224. 000'e kadar
uzanır. Genel kanaat 124.000'dir. Aynı yöndeki bir diğer Şii görüş
için bk.: Shi'ite, 149.

2. Vasi, bir vasiyeti yerine getirmekle yükümlü insan demektir.
Şii eserlerde vasinin dört ana sıfatı vardır:

(1) Vasi, Allah'ın emriyle, bir nebi tarafından belli işleri yerine getirmek üzere özel olarak eğitilmiş ve yetkili kılınmış insandır. Yerine getirilecek işler, Nebi'nin emirleri ve vasinin de vazifeleri olarak mütalea edilmiştir.

(2) Nebi'nin sağlığında vasi, ondan sonraki bir vekil mevkiini tutar, FC, 31 ve belli dini ve siyasi işleri, onun vekili olarak yerine getirir.

 (3) Nebi'nin vefatından sonra vasi, onun halifesidir; onun vasiyet ettiği şeyleri icra eden ve ümmetin önderi olan bir kimse olup peygamberden sonra insanların en mükemmelidir, FC, 31. Onunla imam arasındaki fark şudur: Imam, nebi ile şahsi dostluk ve doğrudan talimat alma avantajına sahip olmamıştır, KP', 20; maamafih nebinin yokluğu halinde vasi ve imam, benzer güçlere sahiptirler. Böylece, imamdan daha üstündür. Ali (as) de bütün imamlardan (as) üstündür, FC, 35, 36. (A.F.).

3. A'râf (7), 172.

* Ehl-i Beyt (as)'ın kimler olduğunu Hz.Peygamber (saa) hadislerinde açıkça belirtmiştir. Bunlar Hz.Ali (as), Fatıma (as), Hasan (as), Hüseyin (as)'dir. Bu hadis Sahih-i Müslim, Savaiq-ul Muhrika ve bir çok ehl-i sünnet kaynağında yer almaktadır.

Daha fazla bilgi için bakınız: Kur'an ve Hadisler Işığında Hz.Fatıma (as) http://nehculbelaga.tripod.com

(P.N)

4. FC, 38. (A.F.).

5. İmamlar için bk.: Browne, IV, 391-395; BHA, 174-218,
özellikle 210; Donaldson, The Shi'ite Religion (London 1933), 305-338; FC, 30-42; KP, XXXVIII. (A.F.). Ayr. bk.: Akâid, 73 vd.; Shi'ite: 173 vd.; Usul, I,525 vd.

6. Browne, IV, 394; Donaldson, Shi'ite, 227 vd.; BHA, 210,
211,217. (A.F.). Ayr. bk.: Usûl, I, 385 vd.

7. İmamların (as) ismeti ve itaat hakkında bk.: Akâid, 67 vd.; Shi'ite, 184-5.

8. Ahzab (33) Sûresinin 33. ayeti telmih edilmektedir:

"Ehl-i Beyt! Allah sizdcn kiri gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor".

9. Enbiya (21), 27.

10. Velayet, MB, ye göre (s. 99), şu hususları içine alır: (1) Ehl-i Beyt'e, yani imamlara bağlılık, (2) Dinde onlara uymak, (3) Emirlerine uymak ve yasakladıklarından kaçınmak, (4) Amelde ve ahlakta onları taklid etmek ve (5) Onların haklarını tanımak ve imamlıklarına inanmak. Bu, ilimle ilgili fer'i işlerden değil, dinin aslına dâhil bir husustur ( Usul-i Dindendir-pn- ). Sünniler için de Ehl-i Beyt'i (as) sevmeksizin imanın sahih olmayacağı yolunda bir hadis vardır. Bak: "Wensinck, Handbook, 169 (Tirmizi'den rivayet edilen bir hadis, 46, 28 v.s.). İsna-aşeriyye'de velâyet, ana prensiptir, Browne, IV, 394-395; Donaldson, 344-345 (Meclisi'nin Hayâtu'l-Ku1ûb'undan iktibasla), 346, 347. BHA'da imametle ilgili bütün bölüm (s. 179 vd.) bu inancı ihtiva eder ve ona verilen önemi gösterir. İsmaililerde, Batı (Mustaliyen) İsmailileri velâyeti, dinin yedi direğinin (dea'im) birincisi ve en önemlisi olarak görürler. Deâ'im'l-İslam, Cilt I, Giriş'te, İmam Câfer es-Sâdık'tan  (as) şöyle rivayet edilir: İslam yedi direk üzerine bina edilmiştir: Velâyet. Bu, onların ilki ve en üstünüdür. Ayr'. krş.: A.Fyzee, Ismaili Law of Wills, s.1,n.1 ve JRAS(1934),s.22;FC,9 ve 69. (A.F.).

11. Onikinci imam. Doğumu 256/869-70 dir. Şii inancına göre
dört yaşına kadar babasının himayesi altında yaşamış ve onun 260/
873-74'de ölümü üzerine, insanların gözünden kaybolmuştur ( Gaybete çekilmiştir, Allah O'nu (as) gözlerden gizlemiştir, Gaybetinin ne zaman biteceğini bilen Allah'tır.
-p.n-). Ahir zamanda Mehdi (as) olarak Orlaya çıkacaktır. Bk.: Shi'ite', 210 vd.; Akâid 76.

** 12.Imam (as) için bakınız:  Zamanımızın İmamı Kimdir? http://nehculbelaga.tripod.com  (P.N)

12. Buna göre İsna-aşeriyye'nin onikinci imamı ile Sünni ge-
lenekteki mehdi, aynı vasıfları paylaşmaktadır. Ayın vasıftaki
mehdi ile ilgili hadisler için bk.: Tirmizi, IX, 74-5; Ebu Davud,
II, 222, 421-2; İbn Hanbel, 1,84,89; İbn Mace, 1367-8; Mustedrek,
IV, 464, 557-8.

13. Tevbe (9), 33; Saf (61), 9.

 

 

 

Bölüm 34

s:107    Bölüm 35

Bölüm 36