Risâletu'l İ'tikadati'l İmâmiyye

Şii-İmâmiyye'nin İnanç Esasları

İÇİNDEKİLER

 

    

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

 

İNSANLARIN FİİLLERİ HAKKlNDAKİ İNANÇ

 

 

 

Şeyh (Ebû Câfer) der ki: İnsanın fiillerine dair inancımız şudur: Onlar ancak yaratılmıştır. (Şu anlamdaki ki) Allah önceden bilme (halk-u takdir) gücüne sahiptir; ama bu, Allah'ın belli bir şeyi yaratarak (Halk-u tekvin), insanları, o belli şeyi yapmaya zorladığı anlamında değildir. Bütün bunun anlamı, Allah insanların yapabilecekleri şeyleri daima bilir, demektir!.1

 

 

 

 

 


 

1. Eğer Allah bütün fiillerin yaratıcısı ise, suçun sorumluluğu ancak O'na ait olabilir, şeklindeki anlayışı reddetmek için, bu açıklamanın yapılması zaruridir. Suçun sorumlusunun Allah olması, teklif inancına göre imkansızdır. Kitabı Urduca'ya çeviren M.İ'caz, Allah insanları iyiyi olduğu kadar, kötüyü de işleyebilecek bir güçle yaratmıştır; ama O, onların ne yapacaklarını önceden bilir, diyerek halk-ı takdir'i açıklar. Halk-ı tekvin, Allah fiilleri de yaratmıştır; böylece insanların fiilleri, gerçekte O'nun fiilleridir. D, l7'deki notlara göre bu, İsna-aşeriyye'nin görüşü değildir.

 

Ayrıca bak: Wensinck, A1C, 49 vd. Daha esaslı bir açıklama, tam bir irade hüriyetinin savunulması şeklinde, BRA, lIB-122'dedir. FC, 95, 96; Affifi, 152-156. "Allah, seçer anlamında irade etmez, fakat O, olacağını bildiği şeyleri takdir eder, anlamında irade eder", Affifi, 156. MB, 311 'de açıkça Eş'arilerin tam bir kaderci görüşü, Mutezile'nin de tam bir irade hürriyetini savunduklarını; hakikat in ise bu iki uç arasıııdaki orta yololduğunu söyler. Halk-ı takdir vc tckvin, Şeyh Mufid tarafından açıklanmıştır, Tas. (Mur. II, 98-100). Ona göre, insanların fiilleri Allah tarafından yaratılmış değildir; çünkü ilim ve yaratma, Arapça'da iki ayrı şeydir. Daha geniş bir açıklama, Mur. II, 140'da bulunabilir. (A.F.). Ayr. krş.: Akaid, 43 vd.; Shi'ite, 132 vd.; Fıkh, 181; İbane, 56 vd.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bölüm 3

s.27           Bölüm 4

Bölüm 5